BOBO DEİVSON
MaNYaKLaR VaDiSi :: Spor :: Beşiktaş
1 sayfadaki 1 sayfası
BOBO DEİVSON
Deivson Rogerio Da Silva; kısaca Bobo… Brezilyalı golcümüz, Antalyaspor karşısında 3 gol atmasına rağmen böyle bir maçı bir daha neden yaşamak istemediğinden, İstanbul sevgisine, Brezilya futbolundan, Takımımız ve kendisi ile ilgili hedeflerine kadar merak edilen herşeyi tüm içtenliği ile Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü’nde anlattı...
"Keşke ben gol atmasaydım da Antalya’dan 3 puanla dönebilseydik” diyerek röportaja başlayan Takımımız’ın yeni gol kralı Deivson Rogerio Da Silva; namı diğer “Bobo”, hafta sonunda alınan beraberlikten ötürü biraz moralsiz başladı konuşmaya. “Genç bir takım kuruldu. Bunun tecrübesizliğini maç içerisinde yaşıyoruz. Fakat Antalyaspor karşısında olanlar son derece ilginç. 3-1 öndeyken bir anda rakibin attığı 3 golle geriye düştük. Sahada olanları anlatmak gerçekten çok zor” şeklinde konuşan Brezilyalı yıldızımız, “Böyle bir maç umarım bir kez daha karşımıza çıkmaz. Bunun gibi bir maçın tekrar yaşanacağına inanmıyorum” dedi.
“Aslında çok iyi bir takımız. Bu ekibe takım içinden değil de dışarıdan baktığım zaman koşan, müccadele eden, çok kaliteli bir takım olduğunu görüyorum. Antalyaspor maçının puan kaybı yaşadığımız son maç olmasını temenni ederek, önümüzdeki diğer karşılaşmaları düşünmeliyiz artık” diyen Bobo, Nobre’yi gölgede bıraktığına dair oluşan izlenim için ise, “Bu medyanın görüşü. Takım içinde böyle bir çekişmemiz yok. Mükemmel bir forvet hattımız var. Gökhan Güleç, Nobre ve ben. Gökhan kendisini geçen yıl ispatladı. Herkes onun nasıl bir oyuncu olduğunu biliyor. Nobre’yi ise konuşmaya bile gerek yok. Nobre’nin bir sakatlığı var. Onu da atlattıktan sonra daha güçlü bir şekilde aramıza döneceğine inanıyorum. Ben ise sezon sonuna kadar forma giydiğim her maçta gol atacağım. Bunun için bütün gücümle çalışıyorum” diye konuştu.
Sezon öncesinde koyduğu hedeflere şu an için ulaştığını söyleyen sambacı, ilk olarak hedefinin takıma fizik olarak ve bir uç adamı olarak hizmet etmek olduğunu belirterek, “Fizik gücüm her geçen gün daha iyi seviyeye geliyor. İlerleyen zamanlarda da çok daha iyi bir konuma yükselecek. Gol atmakta asli vazifelerimden bir tanesi. Bütün çalışmalarım Takımımız’a fizik olarak ve skor olarak yardım edebilmek için” şeklinde konuştu.
Bobo, “Tek forvet oynarken mi yoksa çift forvet oynarken mi kendini daha rahat hissediyorsun” şeklindeki sorumuzu ise “İki pozisyonda benim için çok rahat. Tek forvette arkanızda Ricardinho ve Delgado gibi iki büyük güçle oynuyorsunuz. Yanınızda bir partner ile oynadığınızda ise pozisyon bulmanız daha kolay oluyor. Ben her iki durumdan da zevk alıyorum ve kendimi rahat hissediyorum” diye cevap verdi.
Ligde inişli çıkışlı bir grafik sergilediklerinden de bahseden genç golcümüz, “Bir iyi, bir kötü maç oynuyoruz ancak bunların hepsini düzeltebilecek güçteyiz” derken, Teknik Direktörümüz Jean Tigana hakkında çıkan eleştiriler için ise “Dünyanın her yerinde böyle eleştirilere rastlamanız mümkün. Beklenmeyen şekilde puan kayıpları yaşanınca bu eleştirilerin gelmesi de gayet doğal” yorumunu yaptı.
Tottenham ve Dinamo Bükreş maçında kaybedilen puanların UEFA Kupası’nda şansımızı biraz zora soktuğundan bahseden Bobo, “Gruptan çıkabileceğimize inanıyorum. Artık önümüzde iki maçımız kaldı. Club Brugge ve Bayer Leverkusen maçlarından 6 puanla ayrılırsak gruptan da çıkarız. İki maça da çok iyi konsantre olmalıyız” şeklinde konuştu.
İstanbul’da çok iyi vakit geçirdiğini ve İstanbul’un bir yabancı için çok rahat bir şehir olduğunu da söyleyen Bobo “İstanbul, Brezilya’nın Sao Paulo kentine çok benziyor. Zaman zaman ülkemi özlesem de, bunları kafama takmıyor ve İstanbul’da çok iyi bir şekilde zaman geçiriyorum. Burada sürekli yapacak birşeyler var. Her gün yeni yerler görebiliyorsunuz” dedi.
Özel yaşamında evcimen bir insan olduğundan söz eden Brezilyalı genç yıldızımız, “Benim hayatım kızım Julia ve eşim üzerine kurulu” dedikten sonra yaşamının en güzel anısını anlattı:
“Bence en büyük anım Julia’nın doğduğu gün. Eşim hamile iken onunla birlikte çocuğumuzun hayallerini kuruyorduk. Kızımın doğacağı gün geldi ve eşimle birlikte hastaneye gittik. Eşimi acil olarak doğuma aldılar ve ben beklemeye başladım. Hastanede dakikalar bir türlü geçmiyordu. Kızımı bana verinceye kadar geçen sürede sanki yıllar geçmişti. Her an biraz daha heyecanlanıyordum. Benim panikleyen halim çevremdekilere de yansıyordu. Şu anda en net hatırladığım an hemşirenin kucağında küçük bir bebekle bana doğru gelişiydi. Dediğim gibi hastanede zaman geçmiyordu ama hemşireyi gördüğüm dakikadan, Julia’yı kucağıma aldığım saniyeye kadarki süre, bence yüzyıllar kadar birşeydi. Julia’yı kucağıma aldığımda ise dünyanın en mutlu insanı bendim. Bu hatırayı hiç unutamıyorum ve benim için en değerli anı da bu.”
Son olarak Brezilya ve Türk futbolu’nu karşılaştıran ve takım içindeki arkadaşlık ortamı hakkında konuşan golcümüz şunları söyledi:
“Brezilya’da futbol yerden ve ayağa oynanıyor. Türkiye’de ise fizik kondisyon ve mücadele ön planda. Türk futboluna çok kısa sürede uyum sağladığıma inanıyorum. Burada futbol normalin üzerinde seviliyor. Corinthians’daki taraftarlarımız da aynı Beşiktaş taraftarı gibiydi. Beşiktaşlılar gerçekten çok ateşliler ve takımlarını çok seviyorlar. Taraftar açısından da benzer bir takımda oynuyorum. Sonuçlar ne olursa olsun iki takımın taraftarları da maçlara gidiyor. Maç sonuna kadar tezahürat edip takımlarına destek oluyorlar ve alınan sonuca göre tepki verebiliyorlar. Taraftar bir takım için çok büyük bir güç ve bu gerçekten mükemmel birşey. Takım içinde de müthiş bir arkadaşlık var. Belki bazı oyuncularla daha fazla konuşuyoruz ama bu takım içinde ayrılmalar olduğu anlamına gelmez. Genele bakıldığı zaman hepimiz genciz ve çok iyi anlaşıyoruz. Takımda Brezilyalıların bulunması da benim için çok büyük bir avantaj. Kendimi ilk geldiğim günden beri hiç yalnız hissetmedim. Gerek vatandaşlarım, gerek ise diğer arkadaşlarım bana çok yardımcı oldular.”
MaNYaKLaR VaDiSi :: Spor :: Beşiktaş
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz